Tavsiye kitap : Yap Gitsin
Düşünmeden düşünebilmemizi sağlayan sezgilerimizi, ne zaman kullanacağımızı bilmek daha iyi kararlar vermemizde bize yol gösterici olabilir.
Yap gitsin kitap satılan her yerde…
Düşünmeden düşünebilmemizi sağlayan sezgilerimizi, ne zaman kullanacağımızı bilmek daha iyi kararlar vermemizde bize yol gösterici olabilir.
Yap gitsin kitap satılan her yerde…
Fark etmeden yaptığımız pek çok hatayı bilimsel araştırmalardan yola çıkarak anlatan bu kitap; cahil cesaretine ya da aydın çekingenliğine kapılmadan, ayakları sağlam basan bir davranış modeli gerçekleştirmemiz için yazıldı.
Bu kitap, aynı şeyi sürekli yapıp farklı sonuç almayı bekleyenler ve sürekli farklı şeyler deneyip istediği sonucu bir türlü alamayanlar için yazıldı.
Karar kalitesini düşüren sistematik hataların anlatıldığı Yap Gitsin, hatalarına dair farkındalık kazanmak isteyen okuyucularını bekliyor.
Siz de hatalarınızı tanımak ve yönetmek isterseniz Yap Gitsin’i tüm D&R’larda ve seçkin kitap evlerinde bulabilirsiniz.
http://www.dr.com.tr/Kitap/Yap-Gitsin/Egitim-Basvuru/Kisisel-Gelisim/urunno=0001724274001
Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa… Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa… Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa… Saatlere bakmadan yaşa. Beklemeden yaşa. Yorulmadan yaşa. Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır, senin de bir hayalin olsun. Öyle yaşa işte!
Mornie Menel
Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış… Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış…
“Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Kral’a satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler…
İhtiyar: “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp, deyin; çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden at, bir gece ansızın dönmüş… Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler. “Babalık” demişler, “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.”
1. Merakınızın peşinden gidin
“Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.”
Sizin merakınızı çeken nedir? Neyi en çok merak ediyorsunuz?
Benim merak ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız.
2. Barışçıl olun
Milliyetçilik bir hastalıktır. İnsan ırkının kızamığıdır.
Eğer bir adam bir marşa ayak uydurup emir altında neşe içinde yürüyebiliyorsa, benim gözümde beş para etmez.
Kendisine yalnızca bir omurilik yetebilecekken yanlışlıkla kocaman bir beyin sahibi olmuştur. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir.
Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nasıl da nefret ediyorum. Devamı için →
Çok yakışıklı ve karizmatik bir adam yanında bir devekuşu ile bara gitmiş. Herkes şaşkınlık içinde adama bakarken adam bara yaklaşmış: ‘’Bana bir viski, ona da kırmızı şarap’’ demiş. Gece boyunca içkiler içilmiş, yemekler yenmiş. Gecenin sonunda barmen bir kutu içinde hesabı getirmiş, adam kutuyu açmadan, elini cebine götürmüş ve çıkan parayı masanın üstüne koymuş. Sonra da devekuşu ile çıkıp gitmiş.
Bu garip olay üst üste bir kaç gece tekrarlanınca, barmen dayanamayıp adama sormuş: ‘’Her gece cebinizden çıkan para ile hesap kuruşu kuruşuna tutuyor, bunu nasıl başarıyorsunuz?’’
Adam gülümsemiş: ‘’Bir gün karşıma bir cin çıktı ve üç dileğimi sordu. İlk olarak yakışıklı ve karizmatik olmayı istedim. İkincisi, ne almak istersem cebimde onu almaya yetecek kadar para olmasını..’’ Barmen ”peki ya bu kuş?” diye sormuş çekinerek.
Adam, ”son dileğimde, yanımdan hiç ayrılmayacak uzun bacaklı bir piliçti” demiş.
Ne istediğinize dikkat edin, bir gün gerçeğiniz olabilir 😉
Adamın biri balıkçılık malzemeleri satan bir dükkana girmiş. Raflardan birinin önünde durmuş ve göze batan derecede parıltılı bir olta yemini eline alıp dükkân sahibine sormuş: “Söylesene, balıklar böyle bir şeyi seviyor mu gerçekten?”
Dükkân sahibi gülümsemiş: “Biz balıklara satış yapmıyoruz.” 😉